EKIM2020 Özlem Yurdakul
Pandemi ve ruhsal konforumuz
Pandemi ve ruhsal konforumuz Büyük çoğunluğumuz, sosyal ilişkilerde aradığımız sıcaklığı ve nostaljiyi yediğimiz gıdalar yoluyla yakalamaya çalışırız. Bu tarz yemeler, acıktığımız zamankilerden ve beslenme seçimlerimizden, çok daha farklı anlam taşır, yenenler ise ruhsal konforun gıdaları olan 'konfor gıdalar’. Konfor gıdaların, duygusal yemelerimiz deki yeri ise, taşıdıkları nostaljik anlamlarıyla, bu tarz yemelerimizin sosyal ilişkiler kısmında yer almaları. Sosyal mesafenin korunduğu pandemide, karbonhidrat ağırlıklı olan -özellikle snack çeşitler- gündemimizdeydi. Sosyal izolasyon yaşadığımız bu dönemde bu tarz gıdalardan beklenen, lezzetli oluşları yanında, pişirme kolaylığı sunmaları, ruhsal ihtiyaçlarımıza cevap vermeleri, nostaljik tatmin ve mevsimsel sendromlarımıza çözüm üretebilmeleri... Sağlıklı tercihler neden önemli? Tercihen içeriklerinde yüksek oranda faydalı yağ taşımaları, yani keto oluşları ve doğal şeker içermeleri ile bize sağlıklı dönüş yapabilmeleri. Zaman zaman bir oturuşta, kutularca hershey’s kisses veya kremalı pasta dilimlerini, tıka basa yediğimiz, 'binge eating‘ gibi tehlikeli durumlar da ortaya çıkmıyor değil. Aslında bu tarz gıdalardaki aşırı tüketimin nedeni, zevk duygusunu artıran, salgıladığımız opioidler. Konfor gıdalar, geçmişte annemizin pişirdiği bir ödülken, şimdilerde endüstriyel çılgınlığa varan, şekerli gıdalar arasında yer almakta. Onları çekici kılan yoğun nostaljik anlamları olsa da, ruhsal konforumuz için daha fazla yağlı, daha fazla şekerli yemenin, bedensel olarak bizi daha konforlu kılmayacağı ortada! Neden mi? Neurotransmitter işleyişimiz oldukça olumsuz etkilenir, sırf bu yüzden, daha sık konfor gıda tüketmelerine rağmen 'obez olanlarımız, obez olmayanlara göre bu tarz yemelerden daha az keyif alır.’ Oral somatosensory kalite açısından... Oral somatosensory kalite, yani ağızda bıraktığı tad, koku ve doku açısından tercih edilen konfor gıda, herkes için farklı farklı, tüketim açısından genelde ön planda olan ise şekerli ve tuzlu/umami çeşitler. Sosyal izolasyon yaşadığımız bu dönemde, en çok tercih edilenler ise sırasıyla patates cipsleri, dondurma, cookie, pizza, pasta, biftek burger, meyve-sebze ve özellikle winter blues’lar için yaygın olan çorbalar... Hyperpalatable çeşitler Konfor gıda seçiminde dikkat gerektiren en önemli çeşit, yüksek proses uygulanan hyper palatable'lar. Yani katkı, aşırı doymuş yağ ve rafine karbonhidrat ile oluşabilecek inflamasyon, diyabet ve aşırı kilolara dikkat! Bu yüzden, araşidonik asit açısından zengin çeşitler, ruhsal konforumuz için büyük önem taşımakta. Neden mi? Bu tür gıdalar, yoğun stres yaşadığımız dönemlerde, inflamasyonun beynimize ulaşmasını önemli ölçüde engeller. Yaş cinsiyet ve etnik kökenler Konfor gıda seçimlerimizi yaş, cinsiyet ve etnik kökenler de önemli ölçüde etkiler. Mısırlı kadın etli patlıcanla ilgili kıvranmalar yaşarken, Amerikalı kadınınki çikolatayla ilgilidir. Almanların konforlu gıdası bratwurst'ken, Korelilerinki gamjatang, İngilizlerinki ise meşhur ulusalları puding. 'Kadınlar şekerli gıdalara karşı iştahlıyken, erkekler daha çok etli gıdalara yönelir. Kadınlar yalnız, suçlu ve depresif hissettiklerinde konfor gıda tüketirken, erkekler başarılarına ödül arayışı olarak tercih eder'. Şaşırtıcı ama, yaşlılar, favori gıdalarını yedikten sonra genç olanlara ve kadınlara göre daha kolay olumlu duygusal geçişler yaşar. Çocuklar ise acılı çeşitlerden ve cruciferous sebze çeşitlerinden pek hoşlanmazlar, aslında onlar için, yeşil konfor gıda çeşidi de pek mümkün değildir. Sakinleştiricilikleri... Antidepresanlarda kullanılan valproik aside benzeyen yapılarıyla çay, çilek, böğürtlen ve yaban mersini gibi gıdalar, doğal lezzet bileşenleriyle ön plana çıkan, sakinleştirici konfor gıda örneklerindendir. Popülerliği kazandıran ise, konfor gıdaları yemeye teşvik eden, sosyal, ekonomik yani çevresel nedenlerimiz olsa da, bu tarz gıdalara, popülerliği kazandıran, çözüm bekleyen sosyal izolasyonlarımızla oluşan, hedonik kıvranmalarımızdır.
E-DERGİ İzmir Life şimdi internette.
Tıklayın, okuyun...
Eylül/Ekim 2025 sayısında neler vardı göz atın!
AYIN MEKANLARI GÜL KEBAP

İşte istisna mekânlardan biridir Gül Kebap... Kuruluş tarihi 1949. Gül Kebap’ın özelliği sadece “iyi köfte” yapıyor olması değil. Gül Kebap yetmiş altı yıldır aynı yerde ve dördüncü kuşağın yönetiminde. “Sefer tası” misali üç katlı daracık mekânında müdavimlerinin vazgeçemediği adres. Hayranlık uyandıracak bir çaba değil midir bu? İşini, kalitesini koruyarak yapan tam bir aile işletmesi… Kurucu Mehmet Ali Gülgeze, Girit’in üçüncü büyük şehri Resmo’dan İzmir’e göçle gelmiş. Çanakkale’de savaşmış. Bayrağı, ikinci kuşak oğulları Mustafa ve Muhsin Gülgeze devralmış… Ardından torun Hüsnü Gülgeze. Ve bugün dördüncü kuşak Hüsnü’nün oğlu Burak Muhsin işin başında. “Bir Kemeraltı klasiği” olarak Gül Kebap, esnaf lokantası köfteciliğini ilk günden bugüne değişmeyen formül ve sunum geleneğiyle tavizsiz sürdürüyor.

FİLİBELİ HAN

Filibeli Han Eski İzmirlilerin hatıralarındaki Şükran Oteli, özenli bir yenileme süreci sonrasında sahiplerinin soyadını alan "Filibeli Han" Kemeraltı Çarşısı'nın yeni cazibe merkezi olarak hizmete açıldı. Günümüz ihtiyaçlarına uygun yiyecek içecek mekanlarının yer aldığı Filibeli Han'ın üst katı da keşke çeşitli el sanatları üretiminin yapıldığı atölyelere açılsa... Bizim dikkatimizden kaçmış olabilir ama binanın kısa bir tarihinin yabancı dilleri de kapsayacak şekilde bir köşede yer alması çok doğru olurdu diye düşünüyoruz.

BOŞNAKYA

Boşnakya Filibeli Han'ın yan sokağa açılan çıkışında sevimli olduğu kadar lezzetli ürünler sunan "Boşnakya" isimli bir mekan var. Kıymalı Boşnak böreği, peynirli, patatesli ve patlıcanlı börekler, yaprak sarma ve haşhaşlı börek gibi lezzetlerin ağız sulandırdığı mekanda demli bir çay veya reyhan şerbeti yanında poğaçalar ve harika tatlılar deneyebilirsiniz.Antakya'nın çıtır kabak ve kömbesi, bougatsa Selanik tatlısı, medovik Rus pastası, triliçe tatlıları sizi bekliyor. Cuma günleri menüye mantı da ekleniyor. Boşnakya'ya uğramayı ihmal etmeyin.